TTS, “Festool” markası
adı altında elektronik ürünleri seçici dağıtım sistemindeki uzman satıcıları
aracılığıyla marangoz, araba bakım ve onarım ile ve iç-dış mekan boya uygulayıcıları gibi birçok özel müşteriye
satmaktadır. 2008 yılından itibaren FKO, dağıtım sistemindeki teşebbüsler
tarafından TTS’in kendilerine önerilen fiyatı uygulamaları yönünde baskı
yaptığı konusunda şikâyetler aldığını belirtmiştir. FKO ilgili şikâyetleri TTS’e
bildirmiş ve bildirim sonrası bu davranışın değişip değişmeyeceğini
gözlemlemiştir. Bu uyarıya rağmen aynı yönde şikâyetlerin gelmeye devam etmesi üzerine
FKO TTS’in ilgili uygulamalarının devam ettiği kanaatini edinmiş ve 2011
yılında şirket aleyhine soruşturma başlatmaya karar vermiştir.
FKO normal bir
soruşturma sürecinde soruşturma kararının üzerine yerinde inceleme yapması gerekirken
bunu yapmamış ve TTS’in uzman satıcılarını çağırarak iddia edilen fiyat tespit sistemi
hakkında ifadelerini alma yoluna başvurmuştur. İfadesi alınacak uzman
satıcılar, Festool elektrikli aletleri kullanan tüm eyalet ve müşteri grupları
temsil edilecek şekilde seçilmiştir.
FKO tüm tanık
ifadelerinin değerlendirilmesinden, TTS tarafından satıcılara 2000 yılından
beri tavsiye edilen fiyatların uygulanması yönünde baskı uygulandığı ve
fiyatlara uymayan satıcılara indirimlerinin %0’a kadar indirildiği ve
sözleşmenin feshi gibi olumsuz koşulların dayatıldığı saptanmıştır. Bunun yanı
sıra TTS, satıcılarının tavsiye edilen satış fiyatlarına “sadık” kalıp kalmadığını
kontrol etmek için, satıcılarından test alımları yaptırarak tavsiye edilen
fiyatlara uyup uymadıkları yönünde onları denetlemiştir. TTS Temmuz 2012’de FKO
ile uzlaşma yoluna gideceğini bildirmiştir. Dikey ilişkiler yoluyla fiyat tespitinin
rekabet kanununa aykırı olduğunun bilincinde olan TTS, satıcılarla fiyat
dayatmaları görüşmelerini herhangi bir delil ortaya çıkmaması amacıyla yazılı
olarak yapmamış; baskılar şirket çalışanları tarafından müşterilere sözlü
olarak yapılmıştır.
FKO 8 Ekim 2012
tarihinde internet sitesinde yayınlamış olduğu dosyayla ilgili raporda[1],
bu dosyada vermiş olduğu kararla birlikte fiyat tespiti içeren dikey
anlaşmaların ispatı için yazılı delillerin varlığının zorunlu olmadığını, yalnızca
tanık ifadesine dayalı da olarak da ispatının mümkün olduğunu ve buna
dayanılarak para cezası verilebileceğinin gösterildiğini belirtmiştir. FKO
ayrıca bir dikey fiyat tespiti halinde ihlali bilen birçok kişinin olması
sebebiyle, fiyatı tespit eden açısından ihlalin açığa çıkma riskinin, yazılı
iletişim olmasa dahi yüksek olduğunun altını çizmiştir.
Türkiye uygulaması
bakımından durum değerlendirildiğinde, üzerinde çalışılmakta olan ve dikey
fiyat tespiti yapıldığından şüphe edilen bir dosya kapsamında Rekabet Kurumu
Uzmanları tarafından şikâyetçiler, aracılar, toptancılar ya da bahse konu dikey
ilişkiden etkilenmesi muhtemel diğer aktörler ile görüşmeler yapılması ve bu
görüşmelerin tutanağa bağlanması olağan bir uygulamadır. Bu görüşmelerde aynen
Almanya’da olduğu gibi dikey bir fiyat tespiti yapıldığına ilişkin açık ve net
beyanlar ve şikâyetler alınması da oldukça yaygındır. Bu bağlamda, işin görüşme
yapma ve şikâyet toplama kısmı Almanya ile paralel yürümekteyse de, karar verme
aşamasında Rekabet Kurulu’nun sadece tutanaklardaki ifadelere dayanarak ceza
vermediği görülmektedir.
FKO’nun teşebbüsler
arası anlaşmalar (yatay+dikey) yoluyla yapılan ihlallerin hepsinde bu tip bir
ispat/delil yaklaşımını benimsemesi düşünülemez ancak dikey ihlallerde teorik
olarak bu ihlalden etkilenen çok sayıda kişi ya da teşebbüs olması sebebiyle,
bu tip bir ispat yoluna gidilebilmesi mümkündür. Türkiye’de ise, bir dikey
fiyat tespiti yoluyla 4. maddenin ihlali iddiasını gösteren yazılı (en azından)
birkaç destekleyici belge ve bilgi olmaksızın, bahse konu ihlalden mağdur
olanların vereceği bilgiler bir ihlalin varlığına işaret etse dahi, Rekabet
Kurulu tarafından sadece tutanaklara dayanarak ceza verilmesinin mümkün
olmadığını düşünüyorum.
Bir başka yazıda tekrar
görüşmek üzere[2]...
[1] http://www.bundeskartellamt.de/wDeutsch/download/pdf/Kartell/Kartell12/Kartell_Fallberichte_12/B05-020-10.pdf
[2] Bu makale Anadolu
Efes Rekabet Uyum Yöneticisi Av. Melis ÇOBAN, LL.M. ve Rekabet Uyum Müdürü
Oğuzcan Bülbül tarafından yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder