17 Ekim 2012 Çarşamba

Soruşturma Sürecinde Olası Cezaları Rekabet Kurulu mu Yoksa Hakem Heyeti mi Vermeli?

İngiltere Rekabet Otoritesi (OFT) ile Rekabet Komisyonu’nun (CC) rekabet hukuku alanındaki ikili yapıyı ortadan kaldırmak, bu iki otoritenin kararları arasındaki çelişkileri azaltmak, soruşturma süreçlerini hızlandırmak ve hepsinden önemlisi rekabet mevzuatında sadeleştirmeye gitmek adına bu iki otoritenin birleştirileceğine ilişkin duyuru 14 Ekim 2010 tarihinde İngiltere Hükümeti tarafından yapılmıştır.
 

Bu reformun ilk çıkış amacı, yaşanmakta olan global ekonomik kriz nedeniyle ülkede yürütülmekte olan kemer sıkma politikasıdır. İngiltere Hükümeti bu birleştirme hamlesi ile iki ayrı kurum ve iki ayrı bütçe yönetiminden ve yükünden kurtulacaktır. Tek çatı altında toplanacak ve Nisan 2014’de faaliyetlerine başlayacak bu yeni rekabet otoritesinin (Competition and Markets Authority “CMA”)eskisine göre daralan bütçesinin bu otoritenin rekabet ihlalleriyle mücadelesini sekteye uğratmaması için de teşebbüslerin bir rekabet uyum programına sahip olması desteklenecek, bu sayede otoritenin küçülen bütçesi ve kaynakları üzerindeki yüklerden bir kısmı özel sektörün üstüne yüklenerek kartellerle mücadele gibi daha önemli konulara kaynak aktarımı sağlanacaktır.
 

CMA’nın faaliyetlerine başlamasından önce, aynı zamanda mevcut İngiliz Rekabet Kanunu (CA98) ve ikincil mevzuatta bir takım yapısal değişiklikler de öngörülmekte ve yeni otoriteye eski sistemin yetersizliklerinden kurtarılmış yeni bir mevzuat ve işleyiş sistemi yaratılması planlanmaktadır. Bu bağlamda değişiklik yapılması düşünülen konulardan bir tanesi de kartellerle mücadele sürecinin usul yönünden güncellenmesidir.
 

Bu güncelleme çerçevesinde 28 Mart 2012 tarihinde OFT tarafından bir takım değişiklikler önerilmiş ve bu değişikler kamuoyunun yorumlarına açılmıştır. Bu değişikliklerden en önemlisi ve ilginç olanları, soruşturmayı yürüten heyetten tamamen bağımsız olan ve toplam üç kişiden oluşan bir karar vericiler kurulu (KVK) oluşturulması, soruşturma sürecinde teşebbüslerle olan iletişimin artırılması ve daha katılımcı bir sözlü savunma süreci öngörülmesidir.
 

Halihazırda soruşturmalar “kıdemli sorumlu uzman” tarafından yürütülmektedir. Kıdemli sorumlu uzman soruşturma raporu ve cevap dilekçelerini hazırlamakta ve soruşturma süreci sonunda da elindeki bilgi, belge ve delillere dayanarak ceza takdiri yapmaktadır. Öngörülen yeni sistemde ise bu görev KVK’ya yüklenmekte ve tarafların gönderdiği yazılı ve daha sonrasındaki sözlü savunmalarında dile getirdiği hususların ve süreçte elde edilen delillerin KVK tarafından değerlendirmesi, geçici tedbir ya da sulh kararlarının KVK tarafından verilmesi ve taahhütlerin kabulü/reddi yine KVK tarafından yapılması planlanmaktadır.
 

KVK üyelerinin OFT başkanı, OFT Kurulu üyeleri, OFT baş ekonomisti, baş hukuku müşaviri, direktörler ve diğer kıdemli meslek personelinden oluşan bir “Politika Komitesi” tarafından atanması ve üyeleri içinde soruşturmayı yürüten heyette yer alan kişilere yer verilmemesi düşünülmektedir. Bu sayede karar vericiler ile soruşturmayı yürütenler tamamen birbirinden ayrılmakta ve soruşturma süreçleri mümkün olabildiğince şeffaflaştırılarak verilecek nihai kararların güvenilirliği artırılmaktadır. Şeffaflığı daha da artırabilmek için CMA’nın web sayfasından yürütülmekte olan her soruşturmanın hangi aşamada olduğunu gösteren zaman çizelgelerine de yer verilmesi ayrıca gündemde olan bir diğer değişikliktir.
 

Böyle bir yapının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde oluşturulup oluşturulamayacağı yönündeki hukuki tartışmaları bir kenara bırakıp bir an için bunun mümkün olduğunu varsayarsak, buna benzer bir yapının Rekabet Kurulu’nun etkinliğine, kararlarının tutarlılığına ve Rekabet Kurulu’nun soruşturma sürecinin iyileştirmesine olumlu bir katkısı olup olmayacağını tartışmakta yarar olduğunu düşünüyorum. Belki de Türkiye’de de böyle köklü bir değişiklik çerçevesi çizilmesinin ve Kurul’un 15 senelik mazisinde kendi birincil ve ikincil mevzuatı ya da süreçler açısından tespit ettiği eksiklik ve yetersizlikleri aynı İngiltere’deki gibi bir hedef tarih belirleyerek (örneğin 1.1.2015) parça parça gidermesi, yapacağı yeni düzenlemeleri kamuoyu görüşüne açması ve bu görüşler doğrultusunda bu düzenlemeleri tekrar revize etmesi ve onları uygulamaya sokması gibi bir süreç yaşarsak gerçekten çok güzel sonuçlar elde edebileceğimizi düşünüyorum.
 

Belki bizim KVK benzeri bir yapıya ihtiyacımız olmayabilir. Ya da buna karşı olabilirsiniz. Ama bunun aksi de geçerli olabilir. Bir diğer ifade ile CMA’daki politika komitesi gibi geniş katılımlı (Başkan, Kurul Üyeleri, Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları, Baş Hukuk Müşaviri ve Mesleki Koordinatörlerin oluşturacağı) bir komite tarafından meslek personeli arasından üç-beş kişilik hakem heyeti seçilmesi, bu heyetin süreci baştan sona yönetip nihai kararını vermesi ve bunu Kurul'a bildirmesi; bu yol beğenilmediyse eğer alternatif olarak sözlü savunma aşamasından önce Kurul’a bu hyete tarafından görüş bildirmesi ve ondan sonra soruşturma sürecinin yapılacak daha katılımcı bir sözlü savunma ile tamamlanması gibi bir sürecç de kullanılabilir. Neticede Amerika zaten keşfedilmiş olduğu bari onu keşfedenlerin olumlu yönlerinden yararlanmamızın önünde bir engel olmadığını düşünüyorum. Bu tür alternatif ve özellikle prosedürel süreçleri olumlu yönde iyileştirici yenilikleri benimsemek ve uygulamak sadece Anglo-Sakson sistemi için değil belki de beklentilerimizin aksine bizim için de çok iyi sonuçlar verebilecek nitelikte olabilir diye düşünüyorum.
 

Ortada bir gerçek vardır ki o da artık Türkiye’de de rekabet mevzuatında bir reform zamanının gelmiş olduğudur. Bu reform sürecinde önemli olan husus, hem kendi hem de başka ülke otoritelerinin hatalarından ders almak ve başka ülke otoritelerinin benzer hataları düzeltmek için yaptığı çalışmalardan feyiz alabilmektir. Bu bağlamda artık vakit geçirmeden yıllardır TBMM’de bekleyen ve daha TBMM’de beklerken tekrar eskiyen kanun değişikliği teklifinin en azından bu dönemde (mutlaka güncellenerek) yasalaştırılarak hayata geçirilmesidir.  
 
 
Bir başka yazıda daha görüşmek üzere…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder